Kuzey Kıbrıs Koronavirüsü Nasıl Yendi ?

Değerli okurlarım !
Öncelikle hepiniz hoşgeldiniz. Bu yazımızda size 10 Mart 2020 tarihinden beri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde mücadele ettiğimiz Koronavirüs tehdidine karşı sürdürülen mücadele ve tedbirlerden bahsedeceğim...

KORONAVİRÜS'ÜN KISA HİKAYESİ

2019'un Ocak ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve hızlı bir şekilde yayılarak Çin'de bir çok ölüme sebep olan yeni tip bir SARS Korona virüsü tespit edildi. Çin hükumeti bu virüsün, geçmiş yıllarda da ülke çapında salgın hastalıklara sebep olmuş olan SARS ve MERS virüsü ailesinden geldiğini ancak yeni bir tür olduğu haberini paylaştı. Üzülerek belirtmek istiyorum ki bunu tespit eden Çinli doktorun bunu açıklaması yine Çin Hükumeti tarafından engellenmiş, bu durum hastalığın daha erken durdurulmasını önlemiş, aynı zamanda bu doktorun da bu hastalıktan dolayı hayatını kaybetmesine sebep olmuştur.

Bu yeni tespit edilen Koronavirüs yaklaşık olarak bir ay içinde tüm Çin'i sarmış, Çin'in ticaret yaptığı ülkeler başta olmak üzere ülkeye gelen turistler tarafından kısa sürede dünyaya yayılmıştır. Virüs adını Covid -19 olarak almıştır. Burada geçen Covid sözcüğü ise Co (Corona), Vi (Virüs), D ise ingilizcede hastalık anlamına gelen "
disease" sözcüklerinin birleşiminden oluşmuş, sonunda taşıdığı 19 sayısı ise, virüsün tespit edildiği yıl olan 2019 yılından türetilmiştir.

Bu tespit edilen yeni tip Koronavirüs, grip ile bulaşma konusunda epey benzerlikler taşımaktadır. Virüs hava yoluyla insandan insana kendisini taşımakta ve canlı organizmalar içinde gizlendiği gibi çoğalmaktadır. İnsan bedeni içinde yerleştiği bölge akciğerler olduğundan, sebep olduğu hastalık akciğer hastalıkları olmaktadır.

Virüsün kuluçka süresi ilk zamanlar 14 gün olarak belirtilmiştir. Ancak sonraları yapılan araştırmalar göstermiştir ki bu süre gerçekte 14 ile 24 gün arasıdır. Bu süreç içerisinde Covid-19 testleri geliştirilmiş ve bu testler tüm dünyada kullanılmaya başlanmıştır. Yapılan bu testler göstermiştir ki, ilk dört gün içinde testlerin uygulandığı hastalar negatif sonuç verseler bile günler sonra yapılan yeni testler pozitif çıkmış ve bu durum yeni tedbirlerin uygulanması hususunda dünya genelinde önlemlerin alınmasına sebep olmuştır.

Alınan önlemlerin ilki yine Çin'de koronavirüs hastanelerinin kurulmasıyla başladı. Çin hükumeti aldığı kararlar neticesinde 48 saat içerisinde en az 1000 yatak kapasiteli koronavirüs hastaneleri kurmaya başladı. Aynı dönemde hastalığın yeni adresi Avrupa'da İtalya oluvermişti. İtalya yaklaşmakta olan bu Koronavirüs salgınını gözardı etmiş, tüm ticari ve turistik faaliyetlerine hiçbir tedbir almadan devam etmişti.

Günler sonra bir haber tüm haber kanallarında ve gazetelerden duyuruldu. Çin Koronavirüs'e karşı etkili bir tedavi geliştirmiş aynı zamanda insanları karantinaya kapatarak virüsün yayılma hızını ciddi bir şekilde kontrol altına almıştı. Ancak virüsün etkili olduğu İtalya vurdum duymazlığı sonucu virüse karşı gafil avlanmış ve virüsün Avrupa'da ki baş kenti haline gelmişti. Çin'in yaptığı gibi tüm ülkenin fişini çekercesine bir karantina uygulamış olmasına rağmen, hala bu virüse yakalananların ve hayatını kaybedenlerin sayısı ciddi şekilde artarak devam ediyordu. Bunun yanında İtalya'nın hiçbir tedbir almamasının bedelini komşu ülkelerin vatandaşları da ödüyordu. Bahsi geçen tarihler arasında İtalya hiçbir sınır kapısını kapatmamış, hava alanlarına dokunmamış ve hiçbir uçuşu engellememişti. Haliyle bu durum İtalya'da o tarihlerde bulunmuş olan herkesi etkilemiş, virüs kapan tüm vatandaşlar virüsü gittikleri yerlere taşımıştı.

Derken belki de hiç kimsenin beklemediği bir şey oldu. Hollywood filmlerinde herkese aşılanmış olan Amerika dünyanın süper gücüdür, Amerika her şeye hazırlıklıdır, Amerika dünyayı kurtarır mesajları Koronavirüs ile tarihin tozlu raflarında yerini almıştı. Koronavirüs'ün Amerika'ya ulaşması demek aynı zamanda vürüsün artık bir kıtada daha kendini gösterdiğini işaret ediyordu...

Süreç böyle devam ededursun birdenbire kimsenin o zamana kadar beklemediği bir şey oldu...

TÜRKİYE  CUMHURİYETİ VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNE
VİRÜS'ÜN ULAŞMASI


Virüs Türkiye'ye de ulaşmıştı. Bu haberin verildiği günlerde Arabistanda Umre ibadetini yerine getirmiş olan vatandaşlarımızın ülkeye dönüşleri yapılıyordu. Bu sürece izin verilmişti ancak bilinmeyen bir şey vardı. Bu virüs orada da görülmüş ve Umre ibadetinden dönen bu vatandaşlarımız orada bu virüsü kapmışlardı. Aynı gün içinde bir haber de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden duyuldu. Görünüşe göre bu virüse karşı savaş adada da hakim olacaktı.

Hemen hiç vakit kaybedilmeden KKTC Bakanlar Kurulu ivedi bir şekilde toplantı ve 10 Mart 2020 tarihinde tüm okullarda Eğitim ve Öğretime ara verildiğini açıkladı. (Bu sıralarda Türkiye başta olmak üzere dünya genelinde bir çok ülke hala Eğitim ve Öğretime devam ediyordu.) Bunun sebebi virüsün ilk başlarda yalnızca belirli bir yaşın üzerindeki kişilere etki ettiği çocuklara ya da gençlere ölümcül bir etkisinin olmadığının düşünülmesindendi. Ancak sonraları görüldü ki virüs çocukları ya da gençleri öldürmese de onları da bir taşıyıcı haline getiriyor, bu sayede bu çocuklar virüsü aileleri başta olmak üzere orta yaşlılara ve yaşlılara bulaştırıyorlardı.

Bu yüzden ivedi bir şekilde Eğitim ve Öğretim faaliyetlerine ara verildiği açıklandı. Tüm spor müsabakaları durduruldu. İlk haftaya mahsus olmak üzere Cafe&Restaurantlar yalnızca paket servis olarak hizmet verdi. Güney ile sınır kapıları kapatıldı. Tüm toplu alanlarda yapılabilecek aktiviteler (Sanat aktiviteleri, kongreler, toplantılar iptal edildi.) Piknik yapmak dahi yasaklandı. Yaklaşık bir hafta sonra ise adada açık olan yerler yalnızca eczaneler, benzin istasyonları ve marketler olarak kaldı. Hükumet bununla da yetinmedi ve aldığı tedbirleri bir üst noktaya taşıyarak, kısmi sokağa çıkma yasağı ve tam sokağa çıkma yasağı tedbirlerini hayata geçirdi. Bu yasakların uygulanışı ise, saat 06:00 - 21:00 kısmi sokağa çıkma yasağı, 21:00 - 06:00 arası tam sokağa çıkma yasağı şeklindeydi.

Halk alınan bu tedbirlere aynı ciddiyetle uyuyordu. Marketlerde ateş ölçerlerle her gelenin ateşi ölçülüyor eğer ki ölçülen bu ateş normalden fazla ise bu kişiler marketlerin içine sokulmuyordu. Ayrıca alışverişe gelen herkese maske dağıtılıyor, maskesiz ve eldivensiz kimse alışveriş yapamıyordu. Tüm bunların yanında insanlar sosyal mesafe kavramını iyi anlamış olacak ki, Türkiye'de görmeye alıştığımız gibi dip dibe girilmiyor herkes kasalara geldiklerinde mesafeli durmaya özen gösteriyorlardı.

Tüm yaşanan bu olumlu şeylerin yanında, yasakların uygulamaya konulduğu ilk günlerde evde kalmamak adına dışarı çıkıp parkta yalnız başına gezen insanlar da vardı. Bunun üzerine KKTC polisi tedbirlerini arttırmış ve buna karşı hapis ve para cezası sistemini devreye koymuştu. Buna hiç bir şüphe yok ki bu insanlar yaklaşık bir hafta içinde evde kalmaya başlamış ve böylece ada tam manasıyla bir sessizliğe bürünmüştü.

Türkiye'ye nazaran hala bazı faturaları ödeyebilmek için belli dairelere gitmek zorunda olan vatandaşlar için online ödeme sistemleri devreye sokulmuş ve bu sayede yine virüsün yayılması önlenmiştir. (Bence ada için en hayırlı olan şey geç de olsa bu online ödeme sisteminin devreye girmesi.)

10 Martta ara verildiği açıklanan Eğitim ve Öğretim faaliyetlerinin, dönem boyunca Online Dersler olarak devam edeceği açıklanmasından sonra adadaki Üniversiteler toplantılar yapmış ve bu sistemleri nasıl hayata geçirebilecekleri üzerinde istişarelerde bulunmuşlardır. Nihayet bu süreç de aşılmış ve Eğitim ve Öğretim kaldığı yerden devam etmiştir.

Her geçen gün gelen vaka sayılarının azalması halk için bir umut olmuş ve bu durum halkın bu tedbirleri daha da ciddiye almasına sebep olmuştur. Alınan bu tedbirler neticesini vermiş olacak ki, geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararla 4 Mayıs 2020'den itibaren KKTC'de bir normalleşme sürecinin başlayacağı duyuruldu. Yapılan plan belliydi. Yapılan açıklamalara göre  KKTC 3 aşamalı bir normalleşme sürecine giriyordu. 4 Mayıs 2020 ise bu sürecin başlayacağı ilk tarih idi.

Alınan karara göre uzun zamandır kapalı olan Cafe&Bar'lar, Restaurantlar'ın açılması ancak yalnızca paket servis yapmak suretiyle hizmet vermeleri bekleniyor. Tabi ki bu hususta yine alınan tedbirler yumuşatılmış değil. Bu açılacak ve hizmet verecek olan yerlerde çalışan ya da çalışacak olan herkes öncelikle Covid-19 testine tabi tutulacak ve alınacak sonuçlar dahilinde bu yerlerin çalışmasına izin verilecek. İçine girdiğimiz bu normalleşme sürecinde ikinci aşamada, sırasıyla berberler, kuaförler, elektronikçiler, bilgisayarcılar ve bunlara benzer temel ihtiyaç hizmeti veren sektörlerin açılmasıyla birlikte bir aşamayı daha katetmiş olacağız. Üçüncü ve son sektörde ise geriye kalan tüm sektörlerin devreye girmesi planlanıyor. Bunların başında KKTC'nin en büyük gelir kaynakları olan turizm, otelcilik, casinolar, üniversiteler ve sanat kurumları geliyor.

Yazımı bitirirken, 53 gündür verdiğimiz bu amansız mücadele için başta KKTC hükumetine, ülkesine ve milletine sahip çıkan tüm Kıbrıs vatandaşlarına, bu sürecin başarıyla sürdürülmesi adına ivedi bir şekilde hareket eden Üniversite yönetimlerine, tüm tüm spor kulüplerine ve birbirinden değerli KKTC öğrencilerine çok teşekkür ederim.

Hepimiz adına unutulmaz günler oldu. Kimi zaman bunaldık, kimi zaman işimize gidemedik, kimi zaman sevdiklerimizle bile kavgalar ettik ancak neticede bu savaşı kazandık. Bundan sonraki süreçte, yaşadığımız bu Pandemi'den ders alarak ve sosyal mesafeye dikkat ederek bundan sonra olabilecek ve yaşayabileceğimiz Pandemilere karşı hazırlıklı olacağız. Gençlerimize bu yaşadığımız süreci anlatarak 1920'de yaşanmış bir başka Pandemi'ye (İspanyol Gribi) rağmen ders çıkarmayan toplumların Koronavirüs'e karşı nasıl kırıldığını ancak tedbirini sıkı sıkıya almış olan toplumların bu süreçleri nasıl atlatabileceğini anlatacağız.

Tüm değerli okurlarıma sağlıklı günler diler,
Saygılarımı sunarım.

Yiğitcan GÖZOĞLU

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gordion Oda Orkestrası Gençlik Konseri

G. B. Pergolesi Stabat Mater

Gordion Oda Orkestrası